PERA'NIN GİZLİ HAZİNELERİ

era Müzesi'ne gezi düzenlendiğini öğrendiğimde, Pera Müzesi’nden ziyade, göreceğim binbir çeşit tablo, eser, kabartma ve çinileri düşünüyordum.
Taksim öyle bir yer ki, tüm güzellikler kalabalık caddelerde gizlenmiştir; keşfedilmeyi beklerler. İşte müzenin de böyle küçük ve fark edilmez bir binada yer aldığını görünce pek şaşırmadım.

Müzenin yer aldığı binanın girişi sanki içerdeki göz alıcı eserleri bilmeyen gözlerden saklamak istercesine gösterişsiz ve sade duruyordu.

Beş katlı bir eser abidesi olan Pera Müzesi’nin asıl içindeki sanat eserleri çok etkileyiciydi. İlk iki kat boyunca Fransız sanatçı Jean Dubuffet’nin değişik tarzdaki yapıtlarını inceledik. İlk başta meslek olarak şarapla ilgilenen Dubuffet, 43 yaşında asıl ona göre olanın resim olduğuna karar vermiş. Sanatında kolaj, soyut karışımını kullandıysa da yağlı boya ağırlıktaydı.

En beğendiğim, üç boyutlu bir köpük eseriydi. (Balerina Tower) ek olarak hayatta iken onu çalışırken yansıtan bir video da görebildik. Üçüncü katta çok çeşitli cam altı eserlere göz attık. Dört Kıta’dan (Avrupa, Afrika, Asya, Amerika) meydana gelen bir sentezdi. Özellikle Çin sanatından “Yelpazeli Kadın” ile Türk hat sanatları ilgimi çekti.

Son iki katta Osmanlı dönemi padişahları, şehzadeleri ve harem hayatı ile ilgili tablolar, Anadolu ağırlık ölçüleri ve Kütahya seramikleriyle çiniler vardı. Osman Hamdi Bey’in meşhur “Kaplumbağa Terbiyecisi” resmini de gördük. Şaşırtıcı olan tablonun bir ton ağırlığında olmasıydı. Tablodaki gölgelendirme ve ışık oyunları gerçekten harikaydı. Bütünüyle çok eğlenceli ve ilginç bir geziydi.

Ege YALÇINBAŞ 8 A