ATV'YE GİTTTİK
ayatınızda
hiç ATV’ye gittiniz mi? Ben gittim. İsterseniz ATV haber
merkezinde gördüklerimi sizinle paylaşayım. Tarih 12 Ocak
20067, günlerden Cuma. İçinde benim de olduğum okulumuzun
basın kulübü olarak ATV binasına gittik. Oraya ayak
bastığımda çok heyecanlıydım. Çünkü ilk kez bir televizyon
kanalını ziyaret edecektim. Orada bizi halkla ilişkiler
sorumlusu Gülçin Hn. karşıladı. Ona bu gezimizi
düzenlememizde bize yardımcı olduğu için getirdiğimiz çiçeği
sunduk. Bizi her akşam Tv’den izlediğimiz ve hep merak
ettiğimiz haber stüdyosuna soktu. Orada kendimizi bir canlı
yayının içinde gibi hissettik. Daha sonra bize gezimizde
eşlik edecek ve sorularımıza cevap verecek olan Deniz Bey
bize katıldı. Bize stüdyodaki kameraları, ışık düzenini ve
mikrofonları tanıttı. Daha sonra haberin yönetildiği, ses ve
resimlerin düzenlendiği reji odasına çıktık. Bir görüntünün
ve sesin ekrana nasıl yansıdığını gördük. Tabi bu
görüntüleri ve haberleri hazırlayan kişilerle de tanışmamız
gerekiyordu. Ve haber dairesine gectik. Bilgisayarlarının
başında çalışan bir sürü muhabir ve çekimden dönen veya
çekime giden kameramanlarla karşılaştık. Aralarından her gün
tv’de izlediğimiz Barı Çimen ile fotoğraf çektirdik. Ve
hepsine teşekkür ederek oradan ayrıldık. ATV’ye gitmek ve
orada vakit geçirmek çok keyifliydi. Hem eğlendik hem de
sorularımıza yanıt aldık. İşte söyleşimizden bir kesit:
Merve KAFAR: “Siz haberin
hangi aşamasında yer alıyorsunuz?”
Deniz GÜLŞEN: “Ben ATV haber
dairesinde haber prodüktörü olarak çalışıyorum. Yani gelen
haberleri seçip düzenleme işiyle uğraşıyorum.”
Kadir MIZRAK: “Gerçek bir
haberci için ‘Haber’ nedir?”
Deniz GÜLŞEN: “Haber her
şeydir. Sokakta olabilecek bi kaza da haberdir, Ankara’dan
gelecek bir açıklama da. Haber hayatın ta kendisidir
aslında.”
Burcu GÜZGEN: “Haber
hazırlarken duyum alıp mı haber yerine ulaşıyorsunuz yoksa
tesadüfen mi orada bulunuyor oluyorsunuz?”
Deniz GÜLŞEN: “Her ikisi de
olabiliyor. Günlük haber olarak elimize bir sürü haber
geçiyor, ancak biz uygun olan haberleri ekrana taşıyoruz.”
Sude ELDEM: “Günde kaç saat
çalışıyorsunuz?”
Deniz GÜLŞEN: “Günde en az on
saat çalışıyoruz.”
Rüzgar PALUCH: “Bir haber
hazırlarken toplum üzerindeki etkisini de hesaplıyor
musunuz?”
Deniz GÜLŞEN: “Tabi ki
hesaplıyoruz. Böyle haberleri yayınlamak zorunda
kaldığımızda toplumun etkilenebileceği görüntüleri mozaikli
olarak yayınlıyoruz.”
Gizem BAHADIRLI: “Haberciliği
seçmenizin sebebi nedir? ”
Deniz GÜLŞEN: “Tek bir sebebim
var, sevmek.”
Burcu KESGİN: “Bazı haberler
ilgili kişiler tarafından yalanlanıyor. Bunun nedeni haber
kaynaklarının yanlı olması mı yoksa kişilerin doğruyu
söylemek istememesi mi?”
Deniz GÜLŞEN: “ Bu
değişebiliyor. Bir gazetecinin haberinin doğru olduğunu
kanıtlayabilmesi için en az iki şahide ihtiyacı var. Bazen
gazeteciler buna önem vermeyip direk haber yapabiliyor.”
Eren DİNİZ: “Haber
bültenlerinde kamera şakalarının ve hayvanlar aleminin yer
almasını doğru buluyor musunuz?”
Deniz GÜLŞEN: “Aslında doğru
değil ama haber olmayınca yabancı haber kanalları bile aynı
görüntüleri yayınlayabiliyor.”
|